Kasım 16, 2023

Tekerleklerim Dönmediği İçin Devrildim..

Mahallede sabahtan akşama kadar oyunlar oynayarak geçirdim ben çocukluğumu. Yeri geldi ip atladım yeri geldi top oynadım yeri hiç gelmedi ki bisiklet süreyim..

Abimde dahil olmak üzere mahalledeki bütün çocuklar bir bisiklete sahipti fakat ben değildim. Sıra bisiklet sürmeye geldiği zaman kaldırımın kenarına oturur izlerdim. Abimle hayatım boyunca hiçbir konuda anlaşamadım ki bisiklet konusunda al kardeşim iki tur da sen at demesini bekleyeyim. Arada sırada arkadaşlarım paylaşırlardı benimle bisikletlerini 2-3 dakika sürerdim. O anda da hep diken üstünde olurdum. Annemin ”alma kızım kimsenin bisikletini bir yerine bir şey olur, bozulur falan laf işitmeyelim” sözleri aklımın içinden çıkmadığı ve sürekli dolaştığı için.

Bu bahsettiğim zamanlarda  8-9 yaşlarında ilk okula giden bir çocuğum. Çok şükür babam şu zamana kadar hiçbir şeyin eksikliğini bize göstermedi ama o zamanlarda bu zamanların temelini atmaya çalıştığı için bisiklete sahip değildim. Bir gün babam işten bir bisikletle geldi. o anki mutluluğumu, şaşkınlığımı asla sözlerimle anlatamam. Kıpkırmızı kocaman bir bisiklet.. Gerçekten kocamandı. Boyumun iki katı kadar net vardı. Ne olursa olsun benimdi. Benim artık bir bisikletim vardı.

Düşe kalka, ite kaka sürdüm o bisikleti. Görseniz vücudumda çizik, yara, kanamayan yer yoktu ki zaten haylaz da bir çocuktum 🙂 Öyle mutlu öyle huzurlu öyle benimseyerek sürdüm kii bir daha süremeyecek olduğumdan habersiz. Yine böyle bir gün bisikletimi almak için bahçeye girdiğimde gördüğüm manzara karşısında geçirdiğim şoku hala unutamam. Bisikletimin tekeri patlamıştı fakat benim geçirdiğim şok buna değildi. Benim bisikletim yokken umurunda olmadığım abim, kendi bisikleti varken benim bisikletimle bir güzel gezmiş tekerini patlatmış getirmiş, yerine bırakmıştı. Benim öncelikle derdim 3 günlük bisikletimin tekerinin patlamış olmasıydı ve bunu babamın asla yaptıracak olduğunu düşünmüyordum sonraki derdim ise bu kadar düşüncesiz bir kardeş olamazdı. Zaten anlaşamıyoruz bir de bu olay üzerine bir güzel birbirimize girmiştik..

Yine babam tam da olayın üzerine işten gelmişti. O onu yapmış bu bunu demiş.. Hiçbir şey umurunda değildi.  Babamın derdi ise neyi paylaşamayıp neyde anlaşamadığımızdı. İki bisikleti de bir güzel kaldırdı fırlattı. Canımdan can gitti. Abime olan öfkem ayrı, bisikletime olan kalbimin kırıklığı çok ayrıydı..

pekii sonra ne mi oldu? Ne olsun abimin bisikletinde hasar yoktu o sürmeye devam etti. Benim bisikletim ise felç. 2 TL’ye hurdacıya satmış olduğumu hiç beklemiyordunuz değil mi?  Aynen de öyle oldu gözlerimin önünde babamdan sonra bir de kaldırdı hurdacı arabasının kasasına fırlattı bisikletimi.. O gün bugündür hiç bisikletim olmadı. Tabi ki olup olmaması önemli değil. Ama bu şekilde onu kaybetmeyi hiç hak etmemiştim.

 

You may also like...

6 Responses

  1. Erkan dedi ki:

    Hiç okumadım ama güzeldir emeğine sağlık tebrik ederim

  2. Slaweally dedi ki:

    Hikayeyi biliyorum ve bunu bizzat dinlediğim zamanki halini de hatırlıyorum o yüzden burada tekrar yazacağını bilmiyor ama bekliyordum, yazdığın da iyi oldu aslında. Neyse artık hayatın boyunca bu ukte içinde kalacak ama kendine bir gün bisiklet al mutlaka ne olursa olsun kullanmasan da al ve kenarda dursun belki üzerine etiket yapıştırır boyarsın bişiler yazarsın ama kenarda durur senin olur. Bu arada unutmadan tolstoy’un bisikleti adlı hikayeyi de okumanı isterim saygılar sevgiler….

  3. Ali dedi ki:

    Feyza hanım herkesin içinde kalan böyle bir çocukluk hikayesi vardır emeğinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir